Ev Üzerinden Zekât Nasıl Hesaplanır?
İslam’da zekât, mülk sahibinin malındaki bir kısmı ihtiyaç sahipleriyle paylaşma sorumluluğudur. Ev üzerinden zekât konusu ise çoğu kişinin aklında karışıklık oluşturan bir meseledir. Yaşanılan ev için zekât verilmesi gerekmez. Zekâtın temel ölçüsü, malın artma ve kazanç sağlama niteliği taşımasıdır. Bir ev oturmak amacıyla alınmışsa kazanç elde etme amacı bulunmadığı için zekât yükümlülüğü doğmaz.
Bununla birlikte bir ev kiraya verilmişse veya ticaret amacı taşıyorsa durum değişir. Kira geliri, nakit para hükmündedir ve yıl sonunda diğer nakit varlıklarla birlikte değerlendirilir. Kira geliri birikmişse, zekât hesabına dahil edilir. Kullanımda olan evin kendisinden değil, getirisi üzerinden zekât hesaplanır.
Zekât oranı, İslam hukukuna göre belirlenen ölçülere bağlıdır. Kira gelirinin yıl boyunca elinizde birikmesi durumunda nakit toplamı üzerinden değerlendirme yapılır. Kira gelirinin harcanmış olması halinde, sadece elde kalan miktar dikkate alınır. Burada önemli olan nokta, mülkün kazanç sağlayıp sağlamadığıdır.
Ev üzerindeki borç da zekât hesabını etkiler. Satın alma sırasında kullanılan kredi veya borç miktarı, mal varlığından düşülür. Geriye kalan tutar nisap sınırını aşıyorsa zekât verilmesi gerekir. Zekâtın amacı mülkün değil, servetin bereketini sağlamaktır. Bu nedenle sahip olunan evin kullanım biçimi dikkatle değerlendirilmelidir.
Gayrimenkul ve Kira Geliri Zekâtı Hesaplama
Gayrimenkul sahipliği günümüzde yaygın bir yatırım biçimi olarak görülür. İslam dininde gayrimenkulün zekât yükümlülüğü, kazanç elde etme niyetiyle doğrudan ilişkilidir. Bir mülkün zekâta tabi olması, o mülkün gelir getirme amacıyla kullanılıp kullanılmadığına bağlıdır. Oturulan ev zekâta dahil edilmezken, kiraya verilen gayrimenkuller için farklı bir değerlendirme yapılır.
Kira geliri, nakit bir kazançtır ve zekât hesabında para gibi değerlendirilir. Kira gelirinin bir kısmı yıl içinde harcanabilir, bir kısmı ise birikmiş halde kalabilir. Zekât hesaplanırken, birikmiş miktar esas alınır. Gelir bir yıl boyunca belirli bir sınırın üzerinde kalıyorsa zekât yükümlülüğü doğar.
Bazı kişiler gayrimenkulden gelen geliri başka yatırımlara yönlendirir. Böyle bir durumda yatırım yapılan alan da zekât hesabına dahil edilir. Örneğin kira geliri altına veya ticari mala dönüştürülmüşse, bunların toplam değeri esas alınır. Zekât, gelirlerin dolaşımını sağlayarak toplumda denge oluşturur.
Gayrimenkulün kendisi, kiraya verilmediği sürece zekâta tabi değildir. Ancak kira geliri, yıl sonunda nakit varlıklarla birlikte değerlendirilmelidir. Kira bedelleri düzenli bir gelir kaynağı oluşturduğunda, her yıl sonunda biriken miktar zekât kapsamına girer. Hesaplama yapılırken evin bakım masrafları veya borçları varsa bunlar düşülür.
Satılmak İçin Alınan Evlerin Zekâtı Nasıl Belirlenir?
Ticaret amacıyla alınan gayrimenkuller, İslam hukukunda ticari mal hükmündedir. Satılmak için alınan ev, kazanç elde etme niyeti taşıdığı için zekâta tabidir. Bu tür bir gayrimenkul, tıpkı ticari bir mal gibi değerlendirilir. Alım-satım niyetiyle elde tutulan her mülk, zekât hesaplamasına dahil edilir.
Zekât, mülkün değeri üzerinden belirlenir. Satışa çıkarılan evin piyasa değeri, zekât yılı geldiğinde esas alınır. Satış gerçekleşmemiş olsa dahi niyet kazanç odaklı olduğu için yükümlülük devam eder. Ev uzun süre satılamasa bile, ticari amaç taşıdığı sürece zekât hesabında yer alır.
Bazı durumlarda kişi birden fazla evi yatırım amacıyla satın alabilir. Her bir ev, ticari mal kategorisinde değerlendirilir. Zekât yılı geldiğinde toplam değer belirlenir ve bu miktar üzerinden zekât yükümlülüğü doğar. Burada önemli olan niyetin yönüdür. Bir ev barınma için değil de satmak için alınmışsa, kazanç beklentisi vardır. Bu beklenti, malı zekâta tabi kılar.
Ev satıldığında elde edilen kazanç, yeni dönemin gelir hesabına dahil edilir. Satıştan sonra elde edilen para, nakit varlık haline gelir ve yıl sonunda diğer gelirlerle birlikte zekâtı hesaplanır. Ticaret niyetiyle alınmış bir evin zekâtı, sadece mülkün değeriyle değil, niyetle de ilgilidir.
Kira Gelirinden Zekât Hesaplamada Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Kira gelirinden zekât verilmesi, İslam dininde önemli bir mali ibadet olarak değerlendirilir. Kira geliri elde eden kişilerin, gelirlerinin belli bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşması dini bir sorumluluk olarak görülür. Zekâtın farz olabilmesi için belirli şartların oluşması gerekir. Bu nedenle kira gelirine dair zekât hesabı yapılırken detaylara dikkat edilmesi gerekir. İşte dikkat edilecek detaylar;
- Kira geliri düzenli bir kazanç niteliği taşıdığında zekât yükümlülüğü doğar.
- Elde edilen kira geliri üzerinden yıllık birikim belirlenmelidir.
- Nisap miktarına ulaşan birikimler zekât kapsamına girer.
- Gayrimenkulün kendisinden değil, getirisi olan gelirden zekât verilir.
- Borç ve giderler hesaplamaya dahil edilmelidir.
- Kira gelirinden elde edilen kazanç yıl sonunda toplanarak değerlendirilmelidir.
- Nakit veya banka hesabında bekletilen kira gelirleri de hesaba katılır.
- Zekât oranı, genel ölçüdeki yüzde yirmilik oranla uyumlu şekilde hesaplanır.
- Kira gelirinin kaynağı helal olmalıdır.
- Hesaplamada kira gelirinin devamlılığı dikkate alınmalıdır.
Kira gelirinden zekât hesaplanırken öncelikle yıllık birikimin toplam değeri gözden geçirilir. Gayrimenkulün kendisine zekât düşmez. Çünkü mülk, sürekli kullanım veya yatırım amacı taşır. Ancak bu mülkten elde edilen kira gelirleri, yıl içinde biriken nakit değeriyle birlikte zekâtın konusuna girer. Yıl boyunca harcanmamış kira gelirleri bir araya getirilir ve belirlenen nisap miktarına ulaşırsa zekât verilmesi gerekir.
Ev Kredisi Devam Ederken Zekât Verilir mi?
Ev kredisiyle alınan bir gayrimenkul, kişinin borçlu olduğu bir mal varlığı anlamına gelir. Bu durumda zekât sorumluluğu, borç miktarı ve mevcut malın değeri göz önünde bulundurularak değerlendirilir. İslam’da borçlu kimsenin malı, kendi mülkiyetinde olsa da bazı durumlarda zekâttan muaf tutulabilir. Bu nedenle kredi borcu devam eden kişilerin zekât hesaplamasında dikkatli olması gerekir.
Ev kredisi ödenirken kişinin elinde bulunan nakit, altın veya ticari mal gibi varlıklar esas alınır. Zekât, borcun dışında kalan ve nisap miktarına ulaşan servet üzerinden hesaplanır. Kredi borcu, zekâtın düşülmesinde belirleyici bir unsurdur. Ödenecek taksitlerin yıllık toplamı, zekât hesabında dikkate alınabilir. Ancak evin kendisine zekât gerekmez. Çünkü oturulan veya kullanılmak üzere alınan gayrimenkul, gelir getirici bir unsur sayılmaz.
Krediyle alınan ev yatırım amacıyla değilse, bu mülke zekât verilmesi gerekmez. Fakat kredi ödemesi sürerken elde kalan nakit veya gelir, nisap miktarına ulaşırsa zekât verilmelidir. Kişinin borcu, mevcut varlıklarıyla kıyaslanır. Eğer borç varlıklardan fazlaysa zekât yükümlülüğü düşer.
Zekâtın temel amacı adaletli paylaşımı sağlamak ve malın bereketini korumaktır. Ev kredisi sürecinde kişi maddi dengesini gözetmeli, ihtiyaçlarını ve borçlarını dikkate almalıdır. Zekâtın verilmesi, kalan servetin durumu ile ilgilidir. Kişi yalnızca kendi elinde bulunan, kullanabileceği mal varlığı üzerinden zekât verir.
Gayrimenkul Değer Artışı Üzerinden Zekât Gerekir mi?
Gayrimenkulün zaman içinde değer kazanması, mülk sahibine doğrudan bir gelir sağlamaz. Bu nedenle sadece değer artışı üzerinden zekât verilmez. İslam hukukunda zekât, fiilen elde edilen kazanç veya kullanılabilir servet üzerinden hesaplanır. Gayrimenkulün değerinin yükselmesi, potansiyel bir kazanç olarak görülür fakat fiilen el değiştirmedikçe zekât gerektirmez.
Bir mülk satıldığında ve kazanç elde edildiğinde durum değişir. Satıştan doğan gelir, zekâtın kapsamına girer. Elde edilen miktar nakde dönüştüğünde, yıl sonunda nisap miktarına ulaşırsa zekât verilmesi gerekir. Mülk henüz satılmamışsa sadece değer artışı üzerinden zekât gerekmez. Çünkü mülkün piyasa değerindeki artış, kişinin eline geçen somut bir kazanç oluşturmaz.
Gayrimenkul yatırım amaçlı alındıysa ve kısa vadede satılması planlanıyorsa ticari mal hükmü doğabilir. Bu durumda gayrimenkulün piyasa değeri yıllık zekât hesabına dahil edilir. Fakat uzun süreli kullanım ya da kira geliri elde etme amacı taşıyorsa, sadece elde edilen kira gelirine zekât düşer. Mülkün değeri, gelir getirmediği sürece zekât yükümlülüğü oluşturmaz.



